Aug 5, 2009

3 of World's Problems - 08.09

1. Man Raping Man to Humiliate Them More.

I know it's a more complicated issue involving politics and indication etc. I'll try to put this as objective as i can be, to homo sapiens sapiens.
In Congo today there are rebels fighting against Congo-Rwanda military forces. they have weapons and there is little effort to stop them. (Not only by Congo or Rwanda governments but by UN too.) These rebels act extremely violent and brutal to their victims and obviously seeking more power in the society. They rape their male victims for humiliation and submission.

There are also reports about, the military raping women and looting villages for money and goods. The rape clinics are overloaded and only a small percentage of rape victims come out as long as they don't have severe health problems.

The most interesting part is "One mother said a United Nations peacekeeper raped her 12-year-old boy. A United Nations spokesman said that he had not heard that specific case but that there were indeed a number of new sexual abuse allegations against peacekeepers in Congo and that a team was sent in late July to investigate." - The New York Times 08\09\09.

So these people are so desperate and helpless they don't even know where to turn. And unfortunately very little people know about this around the world and even less people care. This happened in Rwanda, Uganda and other African countries before and maybe someone is trying to keep area as it is for easier ecosystem domination.

2. Hunger / Waste

"The new study, from the University of Arizona (UA) in Tucson, indicates that a shocking forty to fifty per cent of all food ready for harvest never gets eaten.

Timothy Jones, an anthropologist at the UA Bureau of Applied Research in Anthropology, has spent the last 10 years measuring food loss, including the last eight under a grant from the US department of agriculture (USDA). Jones started examining practices in farms and orchards, before going onto food production, retail, consumption and waste disposal.


What he found was that not only is edible food discarded that could feed people who need it, but the rate of loss, even partially corrected, could save US s.consumers and manufacturers tens of billions of dollars each year. Jones says these losses also can be framed in terms of environmental degradation and national security."
- reference.

And not only US Europe is aware of it too, even though there is only little effort and that is by non-governmental organizations. i.e

Tips and recipes to reduce food waste - Love Food Hate Waste

On the other hand;

"There were 923 million hungry people in the world in 2007, an increase of 80 million since 1990, despite the fact that the world already produces enough food to feed everyone - 6 billion people - and could feed double - 12 billion people. On the average, a person dies every second as a result of hunger - 4000 every hour - 100 000 each day - 36 million each year - 58 % of all deaths (2001-2004 estimates). On the average, a child dies every 5 seconds as a result of hunger - 700 every hour - 16 000 each day - 6 million each year - 60% of all child deaths (2002-2008 estimates).

I can't seem to think of a reason for why we are doing this to our own species, maybe the world is not one big ecosystem for the humans, we are only evolved enough to concentrate in our little ecosystems problems cooperatively and not even quite successful at it yet.

3. Equality of Rights
I know you won't but I think it is a good idea to look at these statistics about what your kind is doing in it's extremely complicated ecosystem and think of what would happen if everything was equally distributed and there wasn't any unnecessary expenses on food, war or luxury. Because we are all human and we all can have an idea of human capacity for further evolution (Maybe a social) just by looking into your own head.

Edit: Love is crucial.

Apr 26, 2009

Kısa Film Silsilesi

Bir kaç kısa film paylaşarak devam etmek istedim blog hayatıma.

Chicken A La Carte
Yönetmen: Ferdinand Dimadura
Küreselleşme ile ortaya çıkan açlık ve fakirlik konusunda aslında bilip de bilmemezlikten geldiğimiz bir konuyu film haline getirmiş yönetmen. "Açlık, Yiyecek ve Lezzet" konulu 2006 Berlin Kısa Film Festivali birincisi.




Black Button
Yönetmen: Lucas Crandles

Birkaç ödül kazanmış beklenmiyecek kadar basit ama etkili bir film.


Piece of Mind
Görüntü: Ori Ben-Shabat

Çok çok güzel lan. Vancouver Film Okulu öğrencilerinin çalışmalarından biriymiş bu film. Dijital sanat yapmış genç.




10 Minuta
Yönetmen: Ahmed Imamovic

10 dakika avrupanın en iyi kısa filmi seçilmişti ama ne zaman olduğunu bilemiyorum. Ben ilk izlediğimde dağılmıştım ama neden olduğunu bilmeden.



Gülümse / Smile
Yönetmen: Hasan Tolga Pulat

Bir tane de türk kısa filmi.


Apr 13, 2009

What do I know

Karşı cins olan hatun kısmı ile ilgili şoke edici açıklamalarda bulunmaya karar verdim, nitekim bunu "durumlar" üzerine yapacağım, umarın gençsinizdir ve bu durumlarla karşılaşıyorsunuzdur. Ben bugün birden fazlası ile karşılaştım çünkü... 

Durum Bir: Sizin karşınızdaki hatuna verdiğiniz ilginin onunkinden biraz daha fazla olması ile ilgili bu durumun gelişmesi, benim durumumda, ben aşığım ona, dünyanın en boktan insanı ile en boktan ilişkisi içinde en boktan karakteri haline gelse bile onun bana hissettirdikleri için herşeye değebilecek karakter yerine koyuyorum onu, öyle olmama olasılığı yüksek olsa bile...

Şöyle ki, sizin kendisini beğendiğini hissettiği anda değişir herşey dişi insanlar için. (Nitekim onun için de değişti artık.) Bu durum uygun bir temel değildir uzun ve güzel olmasını istediğiniz ilişk için. Dişi insanların hayalindeki ilişki, çok kabaca, kendilerinin çok seveceği, geniş omuzlu, onlara tamamen sahip çıkıp koruyacak, asıl sevgiyi kendilerinin vermek istediği erkek modelidir. Erkeğin verdiği sevgi onların sevgisine karşılık olduğu sürece yeterli ve mükemmeldir, onlardan daha fazla seven ve ilgi gösteren erkek özelliğini kaybedecektir maalesef. 

Tabiki bu durumda en doğru olan, yanında olduğunuz her an heyecanlandığınız kişiliğe, özellikle sizi kısmen reddetmişse, olan ilginizi minimum göstermek ve ne yapıyorsanız onu yapmaya devam etmektir en makbul olan. Eğer biraz olsun ilgi görüyorsanız karşılaşacaklarınız;

- Ne yaptığınızı kontrol etmeye yönelik kısa çaplı bakışlar
- Sizinle göz göze hem gelip hem de gelmeme çabası.
- Alakasız boktan sohbetler
- Etraftaki insanlarla olan konuşmaların size göre düzenlenmesi
- Diğer erkek kişiliklerle olan gereksiz konuşma seansları

Durum 2: Çevrenizdeki hatun kişinin size olan ilgisi çok, sizin ilginiz az ise karşılaşacağınız durumdur. Bu durumda sevgilisi olmayan herhangi bir er kişi gibi sizin de tepkiniz o hatunla cinsel ya da ego tatminine yönelik bişeyler yaşamak olacaktır. Elbette karizmatik olmaya kasışınız, etkinize tepki beklemeniz, tamamen doğal olmasının yanında aslında hiç bir öneme sahip değildir çünkü bu tip hatunların sizden genel-geçer beklentileri ve ellerinde olmayan tepkileri vardır aslında

- Aslında istediklerinizi bilmelerine rağmen farklı şeyler söylemenizi istemeleri
- Onları sizden korumak isteyen bir arkadaşlarının varlığı
- Grup içinde ilginin çoğunluğuna sahip olma istekleri
- Grup içindeki diğer erkeklerin ilgisini gözünüze sokma çabaları
- En ufak ilgisizliğinizde bunu size belli etme çabaları

Durum 3: Bu durumda ise, iki taraf arasında mutual ilgi mevcuttur, bu durumda yine maalesef sizin kendinizi anlatma çabanız çok da fazla anlam ifade etmeyecektir. Çünkü aslında bu hatunlar sizi çok iyi tanıdıklarına ve sizin mükemmel olduğunuza karar vermiş olmakla beraber aslında sizin onu tanımadığınızı düşünmektedirler, hatta tanısanız çok beğeneceğinize de genellikle %100 emin olarak başlarlar herşeye. Genellikle sorunlarını, müzik zevklerini, eski sevgililerinin şerefsizliklerini, sorunlarını, diğer kızlarla olan kavgalarını, onlara yavşayan erkeklerin öküzlüğünü, şehrin boktanlığını, sorunlarını, beğendikleri filmleri, sanata olan yatkınlıklarını, sorunlarını, kıyafetlerini, beğendikleri erkeklerin nasıl olduğunu ve sorunlarını anlatmaya çok yatkındırlar. Bekledikleri tek şey ise sizin onları dinlemeniz, anlayış göstermenizdir aslında. Bunu da şu özelliklerden çözmeniz baya mümkündür

- Sizin anlattıklarınızdan çok kendi anlattıklarına önem vermeleri
- Sizi hayal ettikleri kalıba soktuklarını belli etmeleri sizden de buna uymanızı beklemeleri
- Ortamda en fazla sizinle ilgilenmeleri
- Sizin onlarla yeterince ilgilenmediğiniz durumlarda kolay vazgeçmeleri
- Sorunlarıyla ilgili akılcı olmasa bile onların önemli sorunlar olduğunu belirtecek cümleler kurmanızı beklemeleri
- İstanbulun mükemmel bir şehir olduğunu bilmenizi
- Entellektüel anlamda onlardan aşağı kalmamanızı beklemeleri

Karşı cinsin güzel ya da çirkin olması yalnızca bu üç gruplar içindeki yüzdelerini değiştirecektir maalesef. Sizin için önemli olan karşı cinsi; tavlamak, s.kmek ya da elde etmek düşüncesinden farklı olduğu zaman onlar için anlam kazanıyor olmanız da çok önemli bir gerçektir. 

Çünkü aslında en güzel olanından en çirkin olanına kadar bekledikleri; kadınlıklarının karşı cins tarafından hissettirilmesidir, sevilmek, ilgi gösterilmektir. Bunun için çok romantik olmaya, onlar için para harcamaya, ilgi alanlarını paylaşmaya da gerek yoktur aslında. Hatta birçoğunun beklentisi düşündüğünüzden çok daha küçüktür. 



Bu 3 gruba dahil olan insanların hepsinin de aslında en önemli eksiği, karşılarındaki insanı kendilerine göre yorumlamaladır aslında. Sürekli kurdukları hayallere yönelik erkekleri bulmaya çalıştıkları için kandırılmalarıdır, erkeklerin onların hayallerini tahmin edemeyecek kadar salak olduklarını düşünmek yanlışına kapılmaktır mesela. Karşılarındaki insanın değişmeyeceğine inanıp kendilerinin her an değişebileceği gerçeğini karşılarındaki insanın gözüne sokma çabalarıdır. Sorunlarının büyüklüğü ile ilişkilerinin dayanıklılığı grafiğini çizme çabasıdır sürekli.

Bana gelince, ben de kızları sevmiyorum artık, bi tanesini seviyorum hala, onun için çaba harcamanın onu rahatsız etmeyeceğinden emin olacak kadar yakın olmam bile yeter aslında çünkü diğer türlü konuşmak bile korku sebebi. Kendim gibi olmamak gibi, korkunç baya... Bi de Zbok'u seviyorum, çirkindir dedi bi arkadaşım ama olsun lan.

Apr 6, 2009

Çok Az Kaldı.



src="http://listen.grooveshark.com/songWidget.swf" type="application/x-shockwave-flash" width="250" height="40" flashvars="hostname=cowbell.grooveshark.com&widgetID=21306181&style=metal&p=0" allowScriptAccess="always" wmode="window" />
Postu okurken şarkıyı da dinlemeniz ile herşey yoluna girecektir.


Gerçekten bahar geldiğinin farkında mıyız acaba? Şehrin en ortasında bile yaşarken çiçekler falan var rengarenk, henüz sinir bozucu olmayı başaramamış böcekler mesela. İnsanların gözünün içinde ışık var lan. Ağırlıklar azaldı iyice hatun kısmında, elbise ve askılı furyası ne kadar çabuk gelirse o kadar mutlu olabilmek ne güzel bişey aslında.

Akşam dışarı çıkıp bahar kokusu duyunca içmemek mümkün mü acaba sizler için, ben başaramıyorum bu aralar eve ayık dönmeyi şahsen. Abi, karanlık görünüşlü olmak için kış boyunca herşeyi yapmış kızlar bile artık dantelli hale getirdi siyah bluzlerini.

Büyük aşklar doğucak önümüzdeki haftalarda yine, enerjimiz maksimum olucak yine falan, akşamları şarap içicez hayvanlar gibi, aslında bizi sarhoş edenin bahar olduğunu farketmeden sarhoş olup tavşanlar gibi sevişcez.

En boktan hayatları yaşayanlar için bile hayat bir kuple daha güzel olucak işte, sizin için de öyle olduğunu unutmayın oldu mu?

Mar 28, 2009

Çok Acele Gelmen Lazım!



Gelmen lazım artık gerçekten. Sen yokken çok otomatik oldu hayat. Hatun kişilerinin yanında içki içmek kadar kolay olabilir mi sevgilicilik oyunu, korkuyorum ben... Çok güzel olanların biraz daha fazla ilgimi çekmesi dışında ne farkı var ki? Sen lazımsın bana, içimin yine titremesini, ne alkolün ne de kimyasalın, senin sağlaman lazım. 

Beraber dans ederiz seninle hem gelirsen, çiçek falan almam gereksiz yere ama ne zaman istersen sarılabilirsin. Valla bak... Sen sarhoş olunca ben birazcık gülerim senin dengenin azalmasına, daha çok dans ettiririm seni. Her etek giydiğinde de çok fazla beğenicem seni, yüzünü öpücem sen gülümseyince. 

Çünkü şu ana kadar anladığım en önemli şeyi açıklıyorum sana, bazı şeyler anlamını yitirirse zaten beklentisi kalmaz ki insanın. Galiba artık yitiriyorum ben bazı şeylerin anlamını. Ne kadar güzeldi el ele tutuşmak, avuçlarım terlemesin diye daha fazla stres olurdum, pozitif feedback olurdu. Şimdi aklıma elini tutmak zorunda kalacağım gelince soğuyorum etrafımdakilerden. 

Oturup yan yana şiir okuyacağız bir kitaptan mesela seninle, tek kameranın dolaştığı fransız filmleri izleyip anlamicaz, inan sen benden daha fazla duygulanıcaksın ben de çaktırmicam sana hiç bişey. "Burda bence şunu anlatmış" diye saçmalayınca gülüceksin bıyık altından. Ben yüzünü öpücem sen gülünce, şiirden de filmden de daha güzel olucak böylece oturduğumuz boktan kanepenin etrafı.

Beraber yatmak için koşarak gelicez bazen eve seninle biraz içtikten sonra. Heyecanlandığını hissedince daha çok heyecanlanıcam ben, işim bitmiş gibi hissetmiceksin. Seninle olduğum için olucak bu ama, kendiliğinden böyle. Cinselliğin benim için yine anlamlı olmasına ihtiyacım var galiba. Hatta en çok buna var ihtiyacım.

Çünkü sen hala gelmediğin için ben sana kızmaktan korkuyorum. Ya çok sinirlenirsem, sonra geldiğinde yüzüm asık karşılarsam seni. Hatta biraz sinirliyim bile anlamsızlaştırdığın için hayatımı, beklettiğin için. Biraz daha artarsa kinim, içime atamam artık, sen gelince yine bir diğer kız olursun benim için, en çok da bundan korkuyorum işte...

O değil de, kimsin lan sen? 


Mar 27, 2009

Paylaşmaya inanmak

1. Bant


Hayatım boyunca birsürü dergiyi takip ettim, hiç birinden bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyorum. 2 aylık çıkan bant 7ytl fiyatında. Bulunması biraz zor olabiliyor maalesef. Dost kitabevinden temin edilebilir. Bir Konu, bir sanatçı, birkaç müzik, bir kaç film incelemesi, biraz festivaller gibi özetlenebilir içerik. Ama ben her sayıda ayrı birilerine aşık oluyorum dergide keşfedip. Bu seferkiler Jen Stark ve Oumou Sangare.







2. Deerhunter ve Proudpilot

Proudpilot

Son olayım indie music, bi de elektroniğe gidiyo müzik falan diye bayağı bahsetmiştim önceki ingilizce postlardan birinde, yeni keşfettim deerhunter ve proudpilot'ı. Böyle grupları keşfetmek hep mutlu eder beni ama bu sefer background müzik açlığımı bir süre dolduracak kadar başarılı buldum arkadaşları. Bir de sarhoşum agorafobik hissedesim olabilir kendimi. Proudpilot ise artık benim için çok önemli, çünkü böyle bir boşluğa sahip müziğin beni bu kadar doldurması kadar beni mutlu edecek çok az şey var, bunlardan biri de bu müziği yapan grubun türk olması.







3. Sakin

MTV'de çalan şarkılarıyla yakında çok popüler olucaklar, hatun bloglarında altında duygusal yazılarla karşılaşıcaksınız. "Seni sorana her yanım dedim" diyerek beni benden aldıysa -ki ben öküzüm- siz çok daha fazla beğenirsiniz. Bu postta, 30 saniyede "bounce back" olsanız bile kaybettiğiniz en önemli şeylerden biri olabilirler. Bence dinleyin...


Biyolojik Açılımlar (+18)

Okuyacağınız post az buçuk da olsa bilimsel nitelik taşımaktadır, dolayısı ile "nealakası var yearappim ya" bakış açısının içinizde patlaması dileği ile. Şimdi;


Öncelikle ihtisas alanım biyoloji ile ilgili olarak; farklı fizyolojik yapı, hormon döngüsü, içgüdü farklılıkları gibi sebeplerden dolayı -onlar gibi- düşünmeyi başarma ihtimalimiz maalesef yoktur. anlamaya çalışmak ta mantıksızlık olacaktır çünkü zaten farklı olmamız sebebi ile bir türün iki cinsini oluşturmaktayızdır. 

olaya sosyolojik olarak bakmaya çalışırsak da, yetiştirimeleri, hayattaki amaçları, beklentileri ve heveslerinin bizden çok daha farklı olduğu aşikardır. bir erkek olarak, sadece takı satan bir mağazada nasıl ve ne amaçla gözlerinin bu kadar döndüğünü anlayabilitemizin olacağına inanamam.

öküz erkek olarak konuyu incelediğimizde ise, "ne ayaksınız abi, bi rahat olun biz de olalım" diye seslenmek gelir içimden.

olayın içgüdüsel özü ise aslında şudur ki - aslında bundan bile bir çok güncel sorunun temelini çıkarmak mümkündür. "erkekler, türün devamlılığının sürekli olmasından sorumludur, bunun için spermlerini saçmak onla bunla yatmak isterler ve çocuğa olan ilgileri azdır. kadınlar ise, türün kaliteli devamını sağlamak ile sorumludur, seçici takılırlar yani, en iyiyi arayıp çocuklara çok daha fazla ilgi duyarlar"

budur yani, ben çözdüm olayı.


gibi bişeyler yazmışım zamanında ben sözlükte kadınları anlamamak başlığına. Ek olarak;

- Erkeklerin vücudundaki yağ oranı %10-15 iken kadınlarda %20-25 dolaylarındadır. Bunun evrimsel sebebi ; toplayıcı maymundan avcı maymuna geçiş döneminde, uzun süre bakıma muhtaç yenidoğanın yanında kalarak avlanamayan dişiler, uzun süre erkek bireylerin besin getirmesini beklemek zorunda kalabilecekleri için böyle bir adaptasyon göstermişlerdir. 


- Erkekler ne kadar öküz olurlarsa olsunlar, türün tekeşliliğinin sorumlusu sayılabilirler. Nitekim uygun taşıyıcı eş bulduklarında durulmaya müsaitken, kadınlarda daha kaliteli partner arama eğilimi bıdıbıdı kapasitesi ile doğru orantılı olabilir. 


- İnsan için sosyal ve teknolojik ilerleme, evrimden çok daha hızlı olduğu için aslında günlük hayat aktiviteleri, avcı maymun toplumlarının sosyal yaşamlarının bu zamana yansımalarıdır. İşe giden bir insanın masasının üzerine karısı ve çocuklarının resmini koyması, avlanmaya giden ve öldürdüğü hayvanı geri taşıyan insan ile ilişkilendirilebilir, ilişkilendirilmiştir. Daha da önemlisi kadınlardaki hep bedenen hem de maddi olarak olarak güçlü erkeklerin daha çekici olmaları en temel içgüdülerdendir.(Naked Ape - Desmond Morris)


- Bir kadının 15 yaşındaki bir erkeğin orgazm zevkine yetişmesi için yaklaşık olarak 29 yaşında olması gerekmektedir. Ayrıca; 
15 yaşındaki kadınların %23'ü
20 yaşındaki kadınların %53'ü
35 yaşındaki kadınların %90'ı orgazma ulaşmışlardır ancak bu rakamlar türkiyede çok düşükken aslında hiç orgazm yaşamamış ve bunun farkında olmayan çok fazla kadın vardır.

- Yetişkin bir erkek ortalama haftada 3 kez orgazm olur. ancak %7 kadarı her gün orgazm yaşamaktadır. (Her gün porno açıp takılmıyoruz yani)
En sık osbir çekilen evre 15 ile 30 arasındayken bu yaştan sonra bu sıklık giderek azalmaktadır ve arka arkaya orgazm yeteneğini de kaybeder er kişi bu yaştan sonra

- Ereksiyon halinde erkeklerin %60'ının göğüs uçları dikleşir ve daha hassas hale gelir ve birçoğu bunlara dokunulmasından hoşlanır.

- İnsan cinselliği şimdiye kadar dünya üzerinde görülmemiş kadar başarılıdır. Seksin aşamaları evrensel benzerlik gösterirken, dudak, göğüs ucu, cinsel organdaki suni islaklık ve ritmik hareketlerin verdiği zevkler için özel olarak o bölgelerde yoğunlaşmış reseptör hücreler vardır ki bu da yalnızca insanda gözlemlenmektedir. Ya da şöyle söyleyelim; Öpüşün, oral seks yapın ve partnerinizin göğüsleriyle yakın bir ilişkiye girin ki vücudunuz bundan zevk almak üzere dizayn edilmiştir. 

"Thanks to medical science, surgery and hygiene, we have reached an incredible peak of breeding success. We have practised death control and now we must balance it with birth control. It looks very much as though, during the next century or so, we are going to have to change our sexual ways at last. But if we do it will not be because they failed, but because they succeeded too well."(Naked Ape - Desmond Morris)


Aşağıdaki video ise müziği, redbird ve dandy rumuzlu hatunlar on numero olsa da pornografiktir. Yalnızca pornografinin de aslında estetik olabileceğini işarete yöneliktir.

 

Mar 20, 2009

Biraz Sanatsal Olun Gençler

Nazım Hikmet hayranıyım ben, politiğim falan. Basma pantolon altına türk yapımı kundura giymedim hiç ama kız arkadaşım vardı bir tane 2005'te pasif öğrenci eylemi için planlar kurmuş dayak yemiş, sonra nezaretten çıkınca mor çenesi ve hala rüyamda gördüğüm kanlı dudaklarıyla öpmüştü beni. Biz kalkmadık o eylemde ayağa. Oturduk hep, herkes gitti, azalınca dövdüler sonra kalktık, çok boktandı lan herşey. 

Şimdi okulu ha bıraktım ha bırakıcam. Tayyip "Ben Youtube'a giriyorum, siz de girin" deyince, içim koptu"ulan" dedim, "Başbakan kendi yönettiği ülkenin mahkeme kararına saygı duymazsa ben pasif açlık grevimle, insan hakları bildirgemle, okuduğum cilt cilt rendelenmiş bilgi kitapları, öss sorularımla beraber, fotokopicilik yapan genç çocuk kadar anlayamamışım bu dünyayı." Uç bi insanım ya, farklıyım, dünyayı daha iyi biryer yapmaya gerçekten gönül verdik ya biz,

Bi siktir git dedim kendime ilk defa...

5 çift conversim var şimdi, bir tanesi gri, yırtık falan heryeri, paçası dar pantolonlar, tek renk t-shirtler giyip barlarda çılgınlar gibi içip, clublarda patlayarak zıplıyorum. Çok kızla yattım arada. Kimi ilginç buldu, kimi de aşık oldu, kimi "güzel" dedi, kimi de "neden olmasın". Kimi beni becerdi kimini ben becerdim. Hep çalıştım bütün bunlar için ama bu sefer Amerikaya gidip çalışıcam, öylesine acayip bişi yani.

Biraz da sanatsalım ben, çok kitap okudum mesela, Cengiz Aytmatov en sevdiğim yazardır, kendimi Rusya'nın en ortadaki tarlasında ekin işçisi olarak hayal ederek uyurum bazen geceleri. Her gittiğimde "İstanbulu dinlemeye çalışırım gözlerim kapalı." Nazım Hikmet Fazıl Say Oratoryosundan şöyle bir şiir vardır mesela, araştırırım da aynı zamanda arada sırada izler heyecanlanırım falan. 



Sonra aşık oldum arada, 2 kere hem de. Birinden ben korktum, diğerininse gereksiz 2 parantez arasına koyduğu ufak "m" harfiyle o kadar heyecanlandım ki, o korktu. Ne kadar duygusaldım ben lan, güneşin 3 saatte doğuşunu izlemiştim bir kere, ağlamıştım lan, karnım patlicak gibi olmuştu mutluluktan.  Siyasiyabend'in Bilmem diye bi şarkısında ağlamıştım sonra, aşık olduğum kıza göndermiştim, "Sen beni sevmiyosun bu şarkıyı bana yolladıysan" demişti. Ben kendime ithaf etmek için ona göndermiştim aslında. Çok güzeldi elleri, parmakları falan çok küçüktü, kırmızı oje sürerdi ama, sonra da çok beğenirdi ellerini. "Çok güzel dimi ellerim?" derdi bana, içim titrerdi ya yanında olduğum için. Bilemedim ki lise kompozisyonu duygusal tasvirleri mi yapıyorum.

Neyse, sonra böyle filmmiş gibi bi kadındı diğer aşık olduğum insan. Belki de ilk defa birisini haketmediğime bile inanmış olabilirim. Yok lan, yüzseksenyedibin insanın içinde kendisi gibiydi o, ondan oldu herşey. Elim ayağım titredi yanında hep. Güzel hayalleri vardı, ben ondan çok heyecanlandım o anlattıkça, sonra hep benim hayallerimin içinde oldu işte o da. Çalışıcam ya Amerika'da, çok para kazancam dedim, "lafa bak ya" dedi. Aslında "Ben gezmeyi çok seviyorum" demişti bana, kazandığım parayla onu bi yere götürücektim ben. Mutlu olsun istedim. Yok lan, kendime yalan söyledim yine. 

Nasıl ben artık onu hiç unutmicaksam onu, o da beni, "benim şuraya beraber gittiğim" insan diye hatırlasın istedim. Israr edemedim çünkü ne olur benimle kal diye. Onun ikimiz için söyledikleri hep daha mantıklıydı çünkü. Galiba onun için daha fazla önemli olmama da gerek yok, çok sevdim ben onu ikimiz için de yeter diyerek ajitasyon show yapmak istiyorum kendime, dağılın.

Şimdi postun amacı ne? Biraz daha sanatsal olmanızı rica ediyorum sizden. En alttaki videoyu izleyin, müzikten zevk alın falan. Benim aşık olduğum kadınlarla evlenin, çocuklarınızı ince ruhlu falan yapın, eşcinsellikten korkmayın, Mugabe'nin nasıl bir orospu çocuğu olduğunu öğrenin.

Amına koyarım çünkü ben bi bok değilim ya onu farkettim o yüzden yazdım bu yazıyı, sizden sonra gelecek nesilden korkuyorum bi de. Kimsiniz lan siz bu arada, günde siteye giren 3 kişiden biri de Çek Cumhuriyetinden zaten. Neyse bu iki video güzeldir.




1800 yıl sonra Edit: Keep dancin' across the water, cortez cortez, aşık oldum Grace Potter'a... Diğerlerinize gayim.

Mar 11, 2009

Royksopp - Junior

Royksopp's latest album Junior came out at last. I didn't think they would top their best album Melody a.m. and they didn't. It seems their sound is becoming more mature though. 

Anyway this is a very good album; we'll probably hear a lot of it in this summer. Although the first single is Happy up here, you should check out This must be it, Vision one and It's what I want.  So here's the track list:













Happy up here (2:43)

The girl and the robot (4:28)

Vision one (4:59)

This must be it (4:41)

Röyksopp Forever (4:59)

Miss it so much (5:01)

Tricky tricky (5:59)

You don't have a clue (4:33)

Silver cruiser (4:36)

True to life (5:50)

It's what I want (3:36)



Click to Download

This is for advertising purposes only, buy the album.


Feb 28, 2009

The Man From Earth


Dünyanın üzerinde 14000 yıl boyunca gezmiş bir insanın 2000'li yıllarda profesor olduğu üniversitedeki meslektaşlarına yaptığı itirafı konu alan indie film. Çok başarılı.

Yapımcısı filmi internette yayınlayanlara teşekkür etmiş ben de nasibimi almak istedim teşekkürden.


Feb 24, 2009

Mutluluk



Toplum, özellikle de bizim toplumumuz, bizim sürekli mutlu olmamız için sebepler koyar önümüze. Bebeklikten, yaşlılığa kadar hepimizin hayalleri vardır, birçoğuna ulaşır, bunun en az on katına ulaşamayız. Nitekim, toplum, bilerek ve isteyerek ulaşmamızı engeller hayallerimizin hepsine. Ortada kurulu bir düzen, evrensel bir komplo olduğunu farketmememiz için çabalayan insanlarla, tabularla doludur etrafımız.
 
Hayatı daha karmaşık hale getirmekten başka hiç bir şeye yaramayan bir çok konuda kusursuzluk ararken toplumlar, tek ve nihai amaç olması gereken “mutluluk” konusunda “birçok küçük mutluluğa sahip olmak, büyük mutluluğu bekleyerek ölmekten iyidir” yalanını döndürürler etrafımızda. 

Hayatta tam anlamıyla mutlu olan bir insan görmeniz çok zordur. Eğer bir kaç kişiyi görürseniz bile emin olun ki onların da içinde en az sizde olduğu kadar çok sıkıntı vardır. Ben tam anlamıyla mutluyum diyen tanıştığım bir insanı anlatayım size.Adı, John Purcell’di Alaska’da karşılaştım kendisiyle. Kendisini incile adamış 17 yaşında bir çocuktu. Ben onunla tanışmadan önce lise hayatını bir sene bekletip kendini incili anlamaya adamış, tevrat da dahil olmak üzere hemen hepsini ezberlemiş, tanrıdan uzaklaştığına bir an bile inanmamış, bütün bunların yanında son derece iyi yürekli ve yardımsever bir hayat süren bir çocuktu. Neredeyse fanatik hristiyan bir aileden geliyordu ve ailesiyle –elbette- çok iyi bir ilişkisi vardı. Işte bu arada, benim Oscar Wilde okuduğumu görüp yanıma geldi, felsefenin ölü olduğunu, tek mutluluğun tanrı olduğuna ant içerek, sıradan ve güzel bir nutuktan sonra kendisine bakmam ve örnek almam gerektiğini, isa’nın yolundan şaşmamış bir kul olarak mutlak beyazlığı yaşadığını, sonsuz rahatlık ve mutluluğu kalbinde (kalbine giren kutsal ruh sayesinde) taşıdığını açıkladı.
Bir kelimesine bile inanmadım.
Sonra bir gün okula gelmemeye başladı. 4,5 gün sonra sararmış bir suratla karşıma çıktığında sordum neden okula gelmediğini. Cevaplamadı. On kez zorladım, cevaplamadı. Ben de tahmin etmeye çalıştım. Kendisi, isa huzurunda asla yalan söyleyemediği için tahminlerim doğruysa cevaplamak zorunda kalıyordu neyse ki. En sonunda tamamıyla anlattırdım da olayı.
Okulda, cadılar bayramı dolayısı ile herkesin farklı kostüm giydiği bir gün, kızın biri –ki ben de hatırlıyorum, çok beğenmiştim, çok açık bir fantazi hemşiresi kıyafeti giymişti okula gelirken. John da dayanamamış ve eve gidip mastrubasyon yapmıştı. Sonra okula gelmediği süre içinde sadece su ve kuru ekmek yiyerek kendisini cezalandırmış, üstüne isa tarafından ziyaret edilmiş(!) ve henüz affedilmeyeceği haberini almış, allak bullak olmuştu.

John’un bir daha asla tam anlamıyla mutlu olabileceğine inanmıyorum. koşulsuz mutluluğa dinle ulaşamayacağını anlayan bir insanın dindar kalmaya devam etmesinin tek sebebi koşulsuz mutluluğu öldükten sonra yakalama umudunu da sadece dinin vermesidir.

Şunu anlatmaya çalışıyorum; koyunlar bir ömür boyu mutlu yaşasalar bile, kesilecekleri an tüm hayatları boyunca kandırıldıklarını farkederek ölürler. Ne düşündüğünüzü tahmin ediyorum: “böyle bir örnekle neyi ispatladığına inanıyorsun, gerçekten mutlu olduğuna benim de inandığım bir çok örnek verebilirim” diye düşünüyorsunuz. Öyleyse ben de size şunu söylüyorum.

Tüm hayatınız boyunca mutlu olmanın tek yolu; hayatla hiç bir bağınızın ve anlayışınızın kalmamasıdır. meczup olmakla mutlu olabilirsiniz mesela ama hayatta "en yüce" diye nitelendirilen "aşk", "sevgi", "sanat eserleriyle karşılaştığınızda hissettikleriniz" gibi duyguların hepsi sizi elinizdeki mutluluğu kaybettirecek bir sonraki düşünceye yöneltecektir.

Peki ne yapmalı?
Hiç bir şey yapamazsınız. Yalnızca neyi elde edemeyeceğinizden tam olarak emin olursanız, ona ulaşmak için çaba sarfetmekten vazgeçer, aslında peşinde olduğunuz şeyin anlık tatmin olduğunu anlarsınız. Hayatta olabileceğiniz en iyi şey, ne zengin olmak, ne iyi bir eşe sahip olmak ne de şan şöhrettir. Eğer hayatta tam anlamıyla gerçekçi olabilirseniz olabileceğiniz en iyi şeyi olmuşsunuzdur. Ondan hemen sonra da pragmatik olmak gelir –ki o da bonustur.

Feb 22, 2009

How to Save the World pt.2

We are now living in a world of inadequacies. If you are lucky enough to live in a first world country than you are able to have a decent life without trying too hard. Everything seems to get easier when you can earn enough money to support a family without working your ass off. I don't really want to sound too much like Zeitgeist or anything but that is a fact that it's almost we're living somebody else's lives. We are not really sure about what's happening in other continents, how people get by? Trying to make something for some profit either it's hard labor or something extra creative and sell it to some company for them to sell it to someone else for a much bigger profit. 
We seem to forget it's individuals creating to society, not the society creating the individuals.

But for the last 12 years, there is a major change in our lives, i know we all take it for granted now and don't understand how important it is, i happen to believe it's one of the only good things concerning the human development in the last century. It's internet. 

So now you are reading a totally random persons thoughts living a normal life in a very far away country. Something that was much harder to do 15 years ago. You can now connect to pretty much anyone on the planet within seconds now. More importantly, you can put your thoughts, ideas for anyone to see too. This would seem like sci-fi 50 years ago. And even more importantly, internet has come to be this huge database where you can educate yourself, grow ideas from, understand and archive anything you want.

Now let's step back a little and think about a little 8 years old kid, living in a small village in middle east or africa. All he knows about this world comes from his parents, his teachers, village elders, t.v that's showing lots of commercials very few educational programs. 

Much different than life of a kid in New York, U.S yet a lot more common in our world. This is not fair, it angers me even to think about the capacities that could make a change has to go to waste just because they are not given the chance to improve themselves.

There is a chance of fixing this though. I'm really enthuiastic about this, even it way too much optimistic, i do think it can happen. Now let me explain the 2 steps to this.

Step 1: There is a technology of distributing internet via electricity. You can check out about this here, here and here.

Step 2: You've probably heard about the One Laptop Per Child (OLPC) campaign as it was all over the news for some time. This is a great project and I've following the results, and it does seriously work. You can checkout about this project on wikipedia or their homepage. Basically one laptop costs $199 which is very cheap and also you can get one and give one for $399. "One Laptop per Child is not about a machine it's about a movement" they say on their webpage and i think this could actually make a change in someone's life. 

I'm not going to go on and on about; if US spent %10 of what it spends on war everychild could have one of these laptops etc. What I 'll say is; it's one of the things that matters to someone. It's about evening the circumstances. 

Now, put these two steps together. We could have everyone can go online. Everyone could have a huge library in their rooms. When I talk about this; people usually tell me; "Well, if you give a laptop and an internet connection to a kid in Iraq, he would probably spend all his time looking up porn or sell the laptop for some money and forget about it." That response infuriates me actually. This is about giving a chance to an individual, not about trying to educate him yourself. It's up to them to make something out of the opportunity but it's a human right to "have" the opportunity.

Anyway, whatever anyone thinks, at least I have a plan, and I have contributed in it. That's what you should be doing too.

Feb 21, 2009

How to Save the World

With the popular problems of Global Warming and loss of naturel resources, humankind started to do some thinking recently. There are many approaches to how to solve the problems and i believe numerous scientists are working on raising the carrying capacity of earth for humans. Here is my tiny point of view about saving the world.

Well, if we observe an animal population on its own nature, the population is naturally decreased when it reaches the carrying capacity. For humans though, we raise the carrying capacity with agriculture, livestock production, poultry etc. We use up anything to feed the population thus destroying the nature, causing genetic hybridization, using way too much pesticides, cutting trees down, polluting fresh waters etc. 

As you have all heard it's said that drinkible water will be one of the biggest issues in middle east in the next 50 years. The diminishing of the ozone layer cancer will start to take many lives. The search for answers for these problems is nothing but trying to raise the carrying capacity of our humble population. They may or may not work, but there is an inevitable reality; "We will reach that point someday".

I don't find this sad or bad. It's the truth of nature and as much as i value an individuals life, i value the species more. You see, as these so called bad things happen, homo sapiens will not go extinct. There will be a big decreasing in the population but the remaining will be stronger and have better chance grow out of the ashes, so to say.

If we gain the consciousness of the inevitable, there is a whole new area to think about. Instead of trying to change the enviroment to feed more people, it's people we need to focus on changing. It's very important actually. If it's the exponential increase in the population that will harm the humankind most of all, how can you educate people to now have more than 2 babies? (Equals the number of adults in a family) Don't forget that if you are reading this, you are one of the lucky %10 percent of world population, how can everyone on the surface of earth get closer to having the same conditions? For this to get answered there are some concepts we should know about, and the technology of course. 

Consider this post an opening, i'll continue saving the world in the next post.

Feb 13, 2009

Perfect Playlists

Well, I've done some research and will try to guide you into finding your own music and suggest some of my own findings. This is a good exercise for me too, who knows I might end up finding some good songs too.

See, before i get involved with the internet, I used to go to stores to buy cassettes of bands, only which i could find. That was the only way to listen to them as long as i live in Turkey. Than the cd players came out, i started to carry my cheap cd player everywhere. I thought i had a great taste of music back than.

With the internet, for some years even it took me 20 minutes to download one mp3, I managed to create a very small archive that i was proud of. Listened the same songs over and over again, making mp3 cd's for my "fancier" mp3-cd player. 

Today, we can reach to any song we want anytime, we can make playlists online, we can carry gigabytes of music with us in ipods. Exchange terrabytes of archives with mass storage devices. Did you ever consider the impact of this advancement to the music in our lives? Hell, it even effected the music that is being created too.

We used to be huge fans for the bands or singers, now we tend to describe our music taste with the genre. Not even with the genre sometimes, we share profiles over last.fm, facebook or seeqpod. We have so much space and so much music, our archives don't describe what we actually like anymore. And it's ok. What we should also realize, playlists are now as important as songs. Because we have so many songs, we can't just put it all to shuffle and it takes way much time to organize all files to be able to play by genre. 

So this post is about playlists. Which playlist would you play if you are with your girlfriend in your house having dinner,  when you have friends over, when you are going on a long trip or just gonna take a walk around the park. I'll give links according to the situations that you might want the use the playlist or radio. Hope you'll like it.

First of all, This, this and this are some web pages you can find the songs and make your own playlists. It takes 3 minutes to create a profile and than you can make your own playlists easily just by dragging the file to the playlist. Don't neglect to create and save the playlists not only beacuse you will want to listen to them later, it's also a good way to remember what kind of music you listen at the time you made that playlist.

Situation #1: 
You want your music in the background when there is other stuff you're doing. You could play this playlist below a conversation with your friends, when you are painting, surfing, reading. Not catchy lyrics, overused instruments or extraordinary changes in the pace and mostly with female vocals.
If you don't have winamp, you can download here.

Feb 10, 2009

Music Video Art

These are the Top 5 music videos that everybody should at least see once. They are not only perfect songs their directors actually created pieces of 7th art. They are most likely to take your breath away, give them a try.

#1
First one is the music video of UNKLE ft. Radiohead - Rabbit in Your Headlights. It's been selected 1st of the top 100 videos of all time by Stylus Magazine. It's a must watch directed by Jonathan Glazer, who also directed some other inspiring Radiohead videos. And the French actor Denis Lavant is in the clip.

#2
Although not really my music type when I'm not under the influence, this music video is absolutely a piece of art again. The song is Letfield ft. Africa Bambaataa - Africa Shox from the album Rhytm and Stealth. This is a soundtrack of the movie Vanilla Sky and directed by another enormously talented director Chris Cunningham.
>

#3
From the album The Bends, Radiohead managed to create another amazing work. The director Jamie Thraves was handpicked by the band after they saw severel of his experimental short films. The conversation between the man and the crowd is intelligently put and i guess we 'll never know what the man said to the them in the end, Thraves has said "to tell you would deaden the impact, and would probably make you want to lie down in the road too"


#4
The dancing of Christopher Walken is genius in the video of Fatboy Slim - Weapon of Choice. This is certainly one of the most creative works of the Academy award nominated director Spike Jonze. He actually made it to the top by making commercials and music videos, including works for various artists like: Radiohead, Björk, Beastie Boys.
And this video has won 6 MTV awards and selected the "Best Video of All Time" in 2002.


#5
I've listened Pink Floyd and watched The Wall over and over, never get tired of it. It's like they are of different species, talking to our subconscious. Pink Floyd - High Hopes has the exact same effect and brightens my day everytime I see it. There is no doubt this is a priceless piece of art.



Zeitgeist

This is probably on lots and lots of blogs as it's almost hypnotizing, beautiful to think about and does make more sense than most of the crap out there. A second movie Zeitgeist: Addendum came out at Octobar 2nd 2008, not long ago. 
Go to their website and read the forums. You may find this interesting too.